Yaşam

İlber Ortaylı Avrupa ve Biz adlı yeni kitabında Türkiye ve Avrupa ilişkilerini anlatıyor

Editör: Ergül Tosun

Kronik Kitap etiketiyle raflardaki yerini alan Avrupa ve Biz (Geçmişten Günümüze) kitabı, Türkiye ve dünyanın önde gelen tarihçilerinden olan Prof Dr. ilber Ortaylı’nın yeni bir çalışması. İlber Ortaylı, yazdıklarıyla, söyledikleriyle ve hatta söylemedikleriyle her vakit gündem olan bir isim. Ortaylı’nın yazdığı kitaplar bugüne kadar kitapseverler için yol gösterici oldu.

İşte ünlü tarihçi duvara bir tuğla daha koyuyor ve yepyeni bir kitapla tarih meraklılarını sevindiriyor. Sıkı bir İlber Ortaylı takipçisi olarak kitabı hemen temin ettim. 256 sayfadan oluşan bu kitabı okudum. Kitap hakkında görüşlerimi yazmadan önce şunu belirtmek isterim ki; İlber Ortaylı daha çok yaşasın daha çok yazsın. Ve biz de daha çok istifade edelim…

Türkiye ve Avrupa ilişkileri hep inişli çıkışlı olmuştur. Türkiye’nin özellikle çok partili demokrasiye geçmesinden sonra Başbakan Adnan Menderes ve hükümetinin Avrupa ile yakınlaşması, Türkiye’yi yaşlı kıtaya yaklaştırdı. Özellikle o dönem Avrupa Gümrük İş Birliği şimdi ise Avrupa Birliği adını alan oluşuma girmek için Türkiye’nin çabalarını, yürüttüğü politikaları bu kitapta bulabileceksiniz.

İlber Ortaylı, Avrupa’nın Türkiye’ye burun kıvıran yaklaşımını eleştiriler bir yaklaşımla eserinde anlatıyor. Aslında bazı kesimlerin gözünde büyüttükleri Avrupa’nın nasıl bir şey olduğunu da bize bu kitap anlatıyor. Avrupa Birliği’nin yarım asrı geçen Türkiye’yi AB kapısında bekletmesini neyle açıklayabiliriz?

PARMAK SALLAYAN ŞIMARIKLAR

Sürekli Türkiye’ye ev ödevi veren, parmak sallayan, çoğu toplumsal olayların arkasında bir güç olarak duran Avrupa devletlerinin Türkiye’yi üçüncü dünya ülkesi gibi göstermeleri aslında Türkiye’nin Osmanlı’dan gelen derin tarihi ve kültürel birikimden bihaberler. Nitekim İlber Ortaylı da Avrupa’nın bu şımarık hallerini sayfalar arasında anlatıyor.

Ünlü tarihçi, Avrupa ve Türkiye ilişkisinin Demokrat Parti zamanında başlayan bir süreç olarak görmüyor. Ortaylı, Türkiye ve Avrupa’nın geçmişini köklü bir gelenekten anlatıyor. Türkiye Avrupa’ya ilk defa yanaşmıyor.

Anadolu Selçuklu Devleti ile başlayıp, Büyük Selçuklu İmparatorluğu ile devam eden, ve Osmanlı ile ivme kazanan, Cumhuriyet ile sancılı süreç yaşayan, çok partili hayat ile de kaynaşan ve günümüzde ise kopma noktasına gelen bir ilişikler ağından bahsediyoruz. Türkiye’nin Avrupa Birliği’nden umudunu kesip Şeygay İşbirliği Örgitü’ne üye olmak istemesi de bu politikaların doğurduğu sonuçtur aslında.

Sayfa: 256

MEDENİYET TARTIŞMASI…

Günümüzde sıkça tartışılan bir diğer konuda Avrupa medeniyeti. Evet, Avrupa demokrasi için büyük bedeller ödedi, biz ise ithal ettik. Fakat demokrasinin yanında medeniyet olgusu da fikri tartışmaları süslüyor.

Hangisi daha medeni? sorusuna farklı cevaplar verilebilir ama Almanya’da bir dönem Başbakanlık yapan Helmut Kohl’un Türkler için “Biz bunları nerden biliriz” sözüne karşılık İlber Ortaylı şöyle cevap veriyor; “18. yüzyılın sonunda, bunu hiç çekinmeden söylerim, bizimkinden edebî bakımdan daha kaliteli bir Kur’an çevirisi yapılmış bir ülkede bunu söylüyor! Haberi yok o mirastan, o büyük oryantalist mirastan; yani biz de onları tanımıyoruz, onlar da bizi tanımıyorlar, tanımamakta ısrar ediyorlar.”

GEÇMİŞİ ANLAMAK

Geçmişi anlamak, yorumlamak güçlü fikri tahlillerden geçiyor. Geçmişini anlamayan bir toplum geleceğini de inşa edemez. Özellikle güncel dış politika eksikliğimiz yapılan sokak söyleşilerinden ortaya çıkıyor. Türkiye köklü mirasa sahiptir. Bu mirası korumak ve Mustafa Kemal Atatürk’ün bahsettiği muasır medeniyetler seviyesine çıkmak da bu denli kaliteli kitapları okumaktan geçiyor. Her tarih meraklısı okurun mutlaka okuması gereken bu kitapta mevcut bilgilerinizi tazelemenin yanında, yeni fikir ve bilgiler de edineceksiniz.

haberselim.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu