‘Ecevit 99’da deprem bölgesine gidemedi’ diyen Hulki Cevizoğlu’na fotoğraflı yanıt: Yalan söylüyorsunuz
Beyaz TV’de katıldığı bir programda Maraş merkezli depremlerle ilgili “Rahmetli Ecevit 99 depremi olduğunda afet bölgesine gidemedi” diyen Gazeteci Hulki Cevizoğlu, 2019’da Ecevit ile röportaj yapan gazeteci Devrim Gürkan’a yanıt verdi. depremin ilk gününde deprem bölgesi.
Ecevit ile yaptığı röportajın fotoğrafını paylaşan Gürkan, “Hulki Cevizoğlu. Sen bir yalancısın, iftiracısın ve belli ki senin ahlak fakültelerin eksik.” Gürkan’ın paylaşımları şöyle:
“Hulki Cevizoğlu, ’99 depreminde Ecevit bölgeye gidemedi, devlet bölgeden bir hafta haber alamadı’ dedi.
Merhum Ecevit her zamanki gibi samimi ve doğruları söylemiş. Yaralarını hızlıca sarmaktan başka bir amacı yoktu. Hatta uyum merkezlerinden gün boyu acil ihtiyaç listelerinin yayınlanmasını isteyen ve Ankara’dan bu listelerin takip edilmesini emreden de kendisidir.
Depremin ilk bir iki gününde bölgede izlediğim ve röportaj yaptığım bazı Bakanlar; Sabahattin Çakmakoğlu, Mustafa Yılmaz, Fikret Ünlü, Yüksel Yalova, Cumhur Ersümer, Metin Bostancıoğlu. Bunlar TRT arşivlerinde var. Uyum merkezinde bilgi aldılar, bölgeyi incelediler
Devlet gitti. TRT olarak saat 8.00’de yayındaydık. Sabah 6:00 sıralarında Ankara’dan bölgeye geldim. Montaj süresi olmadığı için kesintisiz ham çekim yaptık. O ilk 15 dakikalık kaset, ilk gün birçok kez yayınlandı. Asker, itfaiye ve ambulanslar da oradaydı.
Ecevit’le yakın olduğunuzu iddia ettiniz. Merhum Ecevit, tüm basın mensuplarına son derece saygılı davrandı. Majestelerinin gazetecisi diye bir şey yoktu. Ve TRT dahil her şey bir anda soruldu. Ne bizim kabuğumuz sizinki kadar inceydi, ne de içindeki ceviz kurtluydu.
Hulki Cevizoğlu. Sen bir yalancısın, iftiracısın ve kesinlikle ahlaki yetilerden yoksunsun. Bu seriyi en sevdiğin kelimeyle bitirmeme izin ver. “İnsanın ekmek kadar şerefe ihtiyacı vardır.”
Ne oldu?
Cevizoğlu, katıldığı programda şunları söyledi:
“Ben Ecevit ile çalışmış bir insanım. Hem gazeteci hem de siyasetçi olarak çalışmış bir insanım. Merhum Bülent Ecevit başbakanlıktan ayrıldıktan sonra Oran şehrinde ulusal bir uzmanlar konseyi kurdu. . Beni davet etti. Zaman zaman, haftada bir, 15 günde bir, 30 günde bir… “O ne zaman isterse buluşuyorduk. Bu yüzden yakın çalıştık. Daha sonra rahmetli Rahşan Ecevit ile birlikte Demokratik Sol Halk Partisi’ni kurduk. Ben onun lideri oldum. Rahşan hanım çok istedi. Ecevitlere ne kadar verdim?” Yaklaştığımı bilin diye söyledim.
Merhum Ecevit, 99 büyüklüğündeki deprem olduğunda afet bölgesine gidememişti. Bakın bunu Ecevit’e çok yakın biri olarak söylüyorum. Devlet yaklaşık bir haftadır olay yerinden haber alamayınca durumu kamuoyuna bildirdi. Hepimiz Ankara’dayız. 99 yaşında, yaşımız fena değildi, anlayışımız da çok iyiydi. Topluma baktığımızda hepimiz merak ederiz; O deprem nerede oldu, merkezi neresi? Gözlerimiz ve kulaklarımız kapalı. Manevi olarak da enkaz altındaydık, görmez, duymaz durumdaydık. Enkazın altındaki su ister, yardım ister. O zamanlar bilgiye susamıştık: ’99’daki deprem ne kadar büyük? Kaç kişi öldü? Umarım herkes kurtulmuştur. Kaç bina yıkıldı? Yardım nasıl gidecek?’ Haber bekliyoruz. Yaklaşık bir haftadır Türkiye sağır oldu ve haber alınamadı. Devlet oraya gidemezdi.” (HABER MERKEZİ)